NLP’de Yönlendirilmiş İmgelemgücü



Yönlendirilmiş İmgelemgücü ya da Guided Imagery, günümüzde Batı toplumlarında klinik amaçlı olarak yaygın kullanılan tekniklerden biridir. Birçok ağır ameliyatların öncesinde ve sonrasında kullanıldığı gibi ameliyata gerek kalmadan iyileşmelerin ortaya çıktığı da görülmektedir.

Belleruth Naparstek “Altıncı Duyunuz” adlı kitabında şöyle demektedir: “Yönlendirmeli imgelemenin bedende, psişede ve ruhta derin değişikliklere neden olan belirli bir tür meditasyon olduğunu da söyleyebilirsiniz. Yönlendirmeli imgeleme bize zihin ve bedenin bütün kalbiyle ulaşmaya çalışacakları biçimde paketlenmiş, şifrelenmiş mesajlardan oluşan çoklu katmanlar sunar. İmgeler su yüzeyinin altında bir yerlerde yankılanan sualtı bombaları gibi iş görürler.”

Mecaz ya da Metaforlar

İçinde yaşadığımız bu dünyayı, hiçbir şekilde ‘doğrudan’ betimleyemeyiz ya da tanımlayamayız. Bu bağlamda dil bir mecazdır  ya da metafordur. Dünyayı betimlerken kullandığımız dil, kendisinin ötesinde olan bir şeyi işaret etmektedir. Bazı iletişimler, diğerlerinden daha doğrudandır. Mecazları kullandıkça gerçeklikten uzaklaşırız. Daha fazla mecazi bir anlatım, daha az doğrudan anlatım demektir.


Metafor sözcüğünün kökü Grekçe’den gelmektedir ve anlamı ‘ötesine taşımak’tır. Mecaz sizi sabit bir anlamın ötesine götürür ve zihninizi birçok olası anlama açar. İyi bir mecaz, binlerce sözcüğe ve resme bedeldir. Mecazları iyi bir şekilde kullanabilmek, iyi bir iletişimin, iyi yazı yazabilmenin, iyi bir eğitimin, öğretimin ve terapinin temelidir.

NLP çalışmalarında mecazlar, konuşmalar hikayeler, karşılaştırmalar ve benzetmeler şeklinde kullanılmaktadır. Mecaz kullanmak, yana doğru adım atmaya benzer.

NLP terminolojisinde buna ‘Yanyolları Adımlamak’ (chunks sideways) denir. Mecazlar kullanılırken ayrıntılara girilmez. Ayrıntıya girmek, ‘Tümden Gelin’ (chunk down) olarak adlandırılır. Mecazlar kullanılırken çok fazla genelleme de yapılmaz. Çok fazla genelleme yapmak, ‘Tüme Varım’ (chunk up) olarak adlandırılır. Buna ölçekleme denir.


Mecazlar bir konuyu aydınlatmak için, bir şeyi bir başka şeyle kıyaslar, karşılaştırır. Mecazi anlatım, bir nesne üzerine renkli ışık tutmak gibidir. Farklı bir renk taşıyabilir ama yine de nesneyi aydınlatır.

 

Bir Tavuk Suyuna Çorba Hikayesi : “Tommy’nin Ödevi

 

“Tommy’nin annesiyle babası birbirlerinden yeni ayrılmışlardı. Tommy’nin okuldaki başarısızlıkları ve sergilediği bazı kötü davranışlar nedeniyle her ikisini de görüşmek üzere okula çağırmıştım. İkisi de sadece kendisini çağırdığımı düşünüyordu.
Tommy tek çocuktu ve her zaman mutlu, yardımsever ve mükemmel bir öğrenci olmuştu. Onun anne ve babasını, notlarındaki düşüşün ve kötü davranışlarının tek nedeninin çok sevdiği anne ve babasının birbirlerinden ayrılmaya karar vermeleri ve boşanmak üzere olmalarından kaynaklandığı konusunda nasıl ikna edeceğimi bilemiyordum.
Önce Tommy’nin annesi geldi ve masamın kenarına yerleştirdiğim sandalyeye oturdu. Sonra da babası geldi. İkisi de birbirlerini görmemiş gibi davranıyorlardı.
Tommy’nin çalışmaları ve davranışları konusunda ayrıntılı bilgi verdikten sonra, bu iki insanın oğullarına yaptıklarını görebilmelerini sağlayacak doğru sözcükleri seçebilmek için dua etmeye başladım. Ama doğru sözcükleri bulamıyordum. Belki de Tommy’nin baştan savma ödevlerinden birini göstermem gerekiyordu.
Tommy’nin sırasının gözünde arkalara sıkıştırmış, üzerinde kurumuş gözyaşları olan buruşuk bir kağıt parçası buldum. Kağıdın her iki tarafı da doluydu, ama tek bir cümleyi tekrar tekrar yazmıştı Tommy.
Sakin bir biçimde buruşuk kağıdı düzelttikten sonra Tommy’nin annesine uzattım. Kağıdı okuduktan sonra tek bir söz etmeden, Tommy’nin babasına uzattı. Babanın kaşları çatıldı. Sonra yumuşayıverdi yüzündeki ifade. Uzun uzun kağıdı okudu, okudu.
Sonunda kağıdı dikkatle katladı ve elini uzatıp, eşinin elini tuttu. Anne gözlerindeki yaşı elinin tersiyle sildi ve eşine gülümsedi. Benim de gözlerim yaşarmıştı, ama ikisi de farketmediler bunu.
Tanrı bulamadığım sözcüklerin yerine bana bu aileyi tekrar bir araya getirecek yolu göstermişti. Beni minik Tommy’nin sırasına göndermiş ve yürekten yazıp doldurduğu o buruşuk kağıdı bulmamı sağlamıştı.
“Sevgili Annem.... Sevgili Babam... Seni seviyorum ... Sizi seviyorum.... Sizi seviyorum.”
Jane Lindstrom
Tommy’nin ödevi imkansızı başarmıştı.”

Yazı yazmak

NLP çalışmalarında yüz yüze iletişim kurulmasına çok önem verilir. Meta Model, Milton Modeli ve mecaz kullanımının ilkeleri, konuşulan sözlere olduğu kadar yazılı sözlere uygulanabilir olsalar da, uygulama sırasında karşılaşılan durum bunun çok ötesindedir. Çünkü siz bir insanın yazdığı sözleri okurken, ‘beden dili’ ve ‘tonlama’ gibi anlam nüanslarını değerlendiremezsiniz. Karşınızda yalnızca yazılı sözcükler vardır. Dahası, yüz yüze iletişim, gerçek zamanda yer alır. Bir sözcüğü ya da bir ifadeyi yanlış anladığımızda, bunu sorarak düzeltme şansınız vardır. Yazılı iletişimde bunu gerçekleştiremezsiniz.
Kitaplar ve makaleler aracılığıyla yazılı iletişim, binlerce kişiyi etkileyebilir. İş dünyasında raporlar, memo’lar ve e-mail’ler gibi çeşitli yazılı iletişim araçları kullanılır. Bunlarda bir anlam bulanıklığı olduğunda maliyeti çok yüksek olabilir.

Anlaşılır Yazmanın Sekiz Kuralı :
Ulaşmak istediğiniz hedefinizi  ya da gerçekleştirmek istediğiniz sonucunuzu bilin. Ne yazmak istiyorsunuz ve nasıl bir yanıt bekliyorsunuz?
Yazı kurallarına dikkat edin. Hatalı yazmak, okurun gözünde kredinizi düşürür.
İsimleri ve fiilleri doğru kullanın.
İsimlendirmelere dikkat edin. Fazla isimlendirmeyi, ancak okuru transa sokmak istiyorsanız kullanın.
Duyumsal ayrıntıları kullanmaya önem verin. Soyut noktalar için somut mecazlar kullanın.  Kullandığınız mecazlar açık seçik ve konuyla bağlantılı olsun.
İsimlerinizin ve fiillerinizin birbirlerine uygun olmasına dikkat edin.
Fiillerinizi izleyin. En güçlü fiiller bir şeyi yapmayı içerir. Sonraki güçlü fiiller diyalogla ilgilidir. Örneğin; ‘söylemek’, ‘konuşmak’. Sonraki güçlü fiiller düşünmek ve hissetmekle ilgilidir. Zayıf olanlar, fiillerin pasif şekilde kullanılmasıdır. Örneğin: ‘Ev satın alındı.’ En zayıf olanlar ise fiilin tek başına ve edilgen kullanılmasıdır. Örneğin: ‘İlgilenildi’.
Nasıl yazdığınızı gözlemleyin.
Uzun paragraflar zor okunur. Uzun cümlelerden sakının.


NLP Türk Blog

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder