Meditasyon
Zihninizdeki duygu ve düşünce hareketlerini izlemeniz meditasyonun temelidir. Gündelik rollerinizin maskelerinden kurtulmak için sessizlik içinde oturup yarım saat meditasyon yaptığınızda, aslında içinizin ne kadar fazlalıklarla dolu olduğunu da farkedersiniz. Meditasyon yapmayan kişilerin ya da meditatif bilinç hallerini deneylemeyen kişilerin NLP, Stephen Covey ya da herhangi bir Kişisel gelişim kursundan yarar sağlaması çok zordur. Hepsi sizin ‘deneylemenizi’ önerirler. Konsantrasyon ve Farkındalık meditasyonları size bu deneyimleri gerçekleştirme olanağı kazandırır.
Belleruth Naparstek meditasyonun bir laboratuarda tasarlanmış izole bir etkinlik olarak tanımlanmaması gerektiğini belirtir. “Altıncı Duyunuz” adlı kitabında şöyle der:
“Meditasyon aslında gevşemiş ama odaklanmış ve uyanık bir biçimde yapılan bir dikkat verme egzersizinden başka bir şey değildir. Tencereleri ovmak, çay içmek, golf oynamak, çizim yapmak hatta ayakkabıları cilalamak son derece odaklanmış ve uyanık biçimde yapıldığında meditasyondur. Odaklanmış dikkat beyin dalga desenlerini değiştirir ve kana Serotonin salınmasını sağlayarak ego aktivitesinin, yani beynin ortamı tarama, karar verme, değerlenndirme, endişelenme ve analiz etme gibi yürütme işlevlerinin sessizleşmesine yol açar.”
Alfa Düzeyi
Harry Alder’in deyişiyle herkesin bir bakıma inzivaya çekilebileceği güvenli, sakin, tapınak gibi özel bir yere ihtiyacı vardır. Gerçek hayatta tam olarak istediğimiz gibi bir yere çok azımız sahibiz. Fakat böyle bir yeri kafamızda oluşturabiliriz.
Harry Alder, “Sağ Beyin Yöneticisi” adlı kitabında şöyle demektedir: “Alfa eyaletinize girin, 3-2-1 metodlarını kullanın ve hayal etmeye başlayın. (…) Fiziksel gevşemede tüm çağrışımı ‘3’ rakamıyla yapabilirsiniz. Zihinsel sakinlik daha sonra ‘2’ rakamıyla ça
Milton modeli silmeler, çarpıtmalar ve genellemeler içeren, ‘olgunlaşmamış cümleleri kullanma yöntemidir. Dünyanın en başarılı hipnoterapistlerinden Milton Erickson’un tedavi amaçlı olarak kullandığı dilin modellenmesiyle NLP içine alınmıştır.
Joseph O’Connor’un deyişiyle bir insan bilinçli olarak bir sorununu çözemediği için terapiste gider. İhtiyaç duyduğu kaynaklar aslında bilinçdışında mevcuttur. “NLP’nin İlkeleri” adlı kitabında şöyle demektedir: “Erickson dili öncelikle karşısındakinin dünyasına ayak uydurmak ve öncülük etmek için kullanırdı. Onların sürmekte olan duyusal dene
yimlerini genel terimlerle açıklayıp, onları kendi gerçekliklerinin derinliğine yöneltirdi. Karmaşık bir dil kullanarak, bilinçdışındaki kaynaklarına ulaşmalarını sağlardı. Müşteri trans halindeyken, Erickson onun belirsiz, açık ve keyfi bir dil ve metaforlar kullanarak, gereksinim duyduğu kaynakları bilinçdışında aramasını sağlardı.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder