“Oto–Hipnoz” (Kendi Kendine Hipnoz)
Bir gün bir kadın danışan Milton’a gelip şöyle dedi : “Ben aşırı sinirli birisiyim fakat bunu ne sizinle ne de bir başkasıyla paylaşamam. Size danışmaya gelen bazı arkadaşlarım var ve onların anlattıklarından dolayı sizi tanıyorum. Ve size sorunumu anlatmaya sinirlerim müsaade etmez. Şimdi bütün bu anlattıklarımdan sonra benim terapistim olacak mısınız?”
Milton, “Evet, bir şekilde bunu yapabilirim” dedi.
Kadın danışan şöyle dedi :
“İyi o zaman, bunu yapmanın bir yolunu bulacağız. Akşam saat 11 civarında sizin arabanızla geçtiğiniz bir yerde arabamı park edeceğim ve sizin arabamın içinde benimle birlikte olduğunuzu hayal edeceğim. Sonra da sorunumu düşünmeye başlayacağım.”
Kadın danışan o gün Milton’a iki seanslık ödeme yaptı. Milton kadının kaç gece kendi geçtiği yolda arabasını parkedip bazen sabahın 4’ine kadar sorunuyla ilgili çalışma yaptığını bilmiyordu. Kadın sadece iki seanslık ödeme yapmıştı.
Bir süre sonra kadın danışan Milton’ı aradı ve şöyle dedi: “Sorunumu yendim. Sorunumda kurtuldum. Şimdi eğer istiyorsanız sizinle deneysel bir çalışma yapabilirim.”
Linn Cooper ve Milton, hipnoz aracılığıyla zaman kaydırması (time-distortion) deneyimlerinde onu kullandılar. Aslında o gerçekten hizmete ayrılan zamanın bedelini ödemiş oldu. Linn ile Milton zaman kaydırması üzerinde çalışırken onun araba içindeki deneyimlerinde transa girdiğini anladılar. Kadın bundan kazançlı çıkmıştı. Linn ve Milton’da bu çalışmadan memnun kalmışlardı, onlar da istediklerini almışlardı. Milton danışanın da istediğini aldığını düşünüyordu.
Sidney Rosen’ın Yorumu :
Bu olay Erickson’un bir sözünün örneği olmuştur : “Terapiyi ya da tedaviyi yapan danışanın kendisidir”. Aslında bu danışanın, Erickson’un kendisinin terapisti olduğunu bilmesi gerekiyordu. Bunun için gidip onunla konuşmuştu. Bir terapistsiz kendisini kesinlikle iyileştiremezdi. Bir başka kişiye olan bu gereksinim, hayal ide olsa bir terapistin varlığı, Martin Buber’in öğretisini doğruluyordu : “Yalnızca başka insanlarla kurduğumuz ilişki içinde ‘doluluk’ kazanabilir ve gelişebiliriz.”
Genel / Ayrıntılı Kalıbı
Bu Meta Programın belirlenmesine yardımcı olacak soru örneği şudur:
‘Bana en son gördüğünüz filmi anlatın.’
Genel kalıbı kullanan bir kişi, yukarıdaki soruyu ‘bir komedi, özel efektli mükemmel bir kurgu bilim’ şeklinde cevaplar.
Ayrıntılı kalıbı kullanan ise ‘farklı karakterlerden, alt temalardan, müzikten ve giysilerden’ söz eder.
Genel kalıbı kullanan insan Büyük Resim ve Genel Kavramlar hakkında düşünür. Küçük detayları dışarıda bırakır ve sizi konuyu yakalamanız için cesaretlendirir. Ayrıntılı kalıbı kullananlar ise verilerin küçük parçalarıyla ve bilgi sürecinin adım adım ilerlemesi tekniğiyle iyi çalışırlar. Bir değerlendirme yaparken bütünü oluşturan bütün parçaları dikkate alırlar.
Kendileriyle / Başkalarıyla Kalıbı
Bazı insanlar sadece kendilerine ve neler yapabileceklerine odaklanırlar. Bazıları ise başkalarına kolay odaklanabilir, dikkatini yöneltebilir, göz teması kurabilir, destek verebilirler. Bazı işkollarında ikinci tür meta programlara sahip olanların çalıştırılması gerekir. Yoksa müşterilerden ‘şikayetler’ gelecektir. Eleman seçimlerinde buna dikkate dilirse şikayetler azalır. Metaprogramların iş dünyasında önemli olmasının nedeni budur.
Bağımsızlık - Düzenlilik Kalıbı
“Son işinizi niçin seçtiniz?”
Bağımsızlık Kalıbını kullanan kişiler seçimlerini yapma nedenlerini şöyle belirtirler: “Çalışma zamanları ve koşulları bana uygundu”, “Kendi üslubumu geliştirebilmem için bana bir alan yarattılar”.
Düzenlilik kalıbını kullanan bir kişi ise neden bu işi seçtiğini şöyle betimleyecektir: “İş ilanlarıyla ilgili geniş sayfaları olan gazeteleri satın aldım ve taşınacağım bölgedeki iş yerlerinin açık kadrolarını tespit ettim.” Böylece kendi düzenini açıklamış olacaktır.
Herkesin bir ‘Çalışma Stratejisi’ vardır. Bazı insanlar bağımsız çalışmadıklarında mutlu olamazlar. Başkalarıyla birlikte çalışmakta zorlanırlar, aşırı denetim altında çalışamazlar.
Proaktif / Reaktif Kalıbı
‘Nasıl inisiyatif alabilirsiniz?’
Proaktif insanlar kendi kendilerini harekete geçirerek motive ederek, teşvik ederek inisiyatif alırlar. Bunlar hareketi kendileri başlatan insanlardır. Önce harekete geçerler ve sonra soru sorarlar. Reaktif insanlar ise beklerler ve yardım isteyenlere karşılık verirler. Ödevleri çözümleme ve hareket geçmeden önce daha fazla bilgi edime konularında iyidirler.
Proaktif insanlar planlama safhalarını ihmal ettikleri için çözümleme ve karar verme sürecinde hatalar yapabilirler.
Reaktif insanlar ise çok fazla çözümleme ya da analiz yaptıkları için işleri yavaşlatmakta ve sorumluluğu üstlenecek birisinin ortaya çıkmasını beklemektedirler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder