İnsanlarla
kurduğunuz iletişimler her zaman başarılı ve çatışmasız oluyor mu? Oluyorsa,
her şey yolunda demektir. Eğer her şey yolundaysa, bu sizin elde edebileceğiniz
bütün bilgileri elde edip kullandığınızı gösterir. Bu bilgileri kendi temsil
üslubunuzda kullanırken, kiminle iletişim kurduğunuza dikkat ederek, o insana
uygun olanı seçiyorsunuz, demektir.
NLP
terminolojisinde bu uygulama ‘Dostane bir ilişki kurmak’ ya da ‘Uyum sağlamak’
olarak bilinir.
Dostane
bir ilişki kurmak ‘güven’, ‘uyum’ ve ‘anlayış’ temelleri üzerine inşa edilen ve
güçlendirilen bir yapıdır. Bunun yöntemi de ‘sözcüklere’, ‘göz hareketlerine’
ve ‘beden diline’ dikkat etmek ve bu ipuçlarını değerlendirerek elde edilen
bilgileri uygulamaktır.
Dostane
bir ilişki kurmak, sizin, ‘öteki’ kişinin dünyasına, onun Zihinsel Haritasına
saygı göstermenizi sağlar. Eğer bu çabayı gösterirseniz, insanlar sizin
yanınızda kendilerini rahat hissedecek ve sizinle iletişim kurmak
isteyeceklerdir. Size güvenecek ve sizinle iş yapmak isteyeceklerdir. İnsanlar
kendilerinden hoşlanan kişilerden hoşlanma eğilimindedirler. Her NLP uzmanının yoğurt yiyişi farklıdır.
Amerikan
Kızılderililerine ait bir atasözü şöyle der:
‘Komşumun
ayakkabılarını giyerek bir mil yürümeden, onun hakkında bir şey söyleyemem,
onun yargılayamam’.
Erişim
İpuçları
Dışsal işaretler bize nasıl düşündüğümüzle ilgili bilgi
verir. Bedenimizde, nefes alıp verişimizde, duruşumuzda, jestlerimizde ve göz
hareketlerimizde değişiklikler yaparak, kendimizi, belirli şekillerde düşünmeye
yönlendirebiliriz. Söz ya da hareketle yapılan işaretlerin çözümlemesini
öğrenerek, kendimizin ve başka insanların tercih ettikleri düşünme ve iletişim
kurma üsluplarını/biçimlerini tanımaya başlayabiliriz. NLP terminolojisinde
buna ‘Erişim İpuçları’ denir. 1.Görsel, 2.İşitsel, 3.Dokunsal Erişim İpuçları
vardır.
Görsel
Erişim İpuçları
İlişkilerinizde
ve iletişlerinizde karşınızdaki insanın göz hareketlerine konsantre olarak,
‘görsel erişim ipuçları’ sayesinde o insanın temsil sistemleri hakkında bilgi
elde edebilirsiniz.
NLP
araştırmaları Görsel temsil sistemini kullananların yukarıya ya da karşıya;
İşitsel
temsil sistemini kullananların sola ya da sağa;
Duygusal/Dokunsal temsil sistemini kullananların ise aşağıya doğru
baktıklarını ortaya koymuştur.
Daha
ayrıntıya girersek, sağ ellerini kullanan insanlar genellikle geçmiş
deneyimlerini hatırlamaya çalışırken ‘sol üste’ ve yeni bir imge yaratırken
‘sağ üste’ bakarlar. Sol elini kullananların bazılarında bu kalıpların yeri tam
tersi olarak değişmektedir. Bu genelleştirilmiş bir model olduğu için kendi
gözlemlerinizden yararlanarak bunları gözden geçirin. Bunun yollarından birisi
de ‘Kalibrasyon’ tekniğidir. Kalibrasyon
ya da halden anlama tekniği her birimizin ipuçlarının biricik olduğunun
gözlenmesinin yollarından biridir.
Görsel
erişim ipuçlarını kullanan bir insan, aşağıda yazılı olan soruları cevaplamadan
önce zihninde bir resim oluşturacaktır.
UYGULAMA:
Birisinin
size aşağıdaki soruları sorarken göz hareketlerinizi izlemesini ve not almasını
sağlayın. Sonra aynı soruları siz ona sorun ve onun göz hareketlerini not alın.
Cevapların sözel olarak söylenmesine gerek yoktur. Çünkü önemli olan bu
cevapları ‘nasıl’ oluşturduğunuzdur. Göz hareketlerini izlemek ve çözümlemek
için bir süre uygulama yapmalısınız. Zamanla bu kalıpları kolayca
görebileceksiniz.
İlk
çalıştığınız iş yeri neye benziyordu? (Gözleriniz sola yukarıya kayıyor.)
Eşinizin
saçını sarıya boyattığını ve turuncu bir kazak giydiğini hayal edin.
(Gözlerinizi sağa yukarıya kayıyor.)”
Görsel
temsil sistemini tercih eden bir insan, diyagramları, kartları ve projeksiyonu
kullanmaktan hoşlanır. Her şeyi yazılı olarak görmek ister. Elektronik
‘mailleri’ telefon konuşmalarına tercih eder.
İŞİTSEL
ERİŞİM İPUÇLARI
İnsanlar
seslerle düşünürken, gözleri, sesleri hatırlamak için ‘sola’ ve sesleri
resimlemek için ‘sağa’ doğru hareket eder.
UYGULAMA:
“Temsil
Sistemlerinin neler olduğunu ezberden
söyleyin. (Gözleriniz sola kayacak.)
Suyun altında konuşsaydınız sesiniz nasıl
çıkardı acaba? (Gözleriniz sağa kayacak.)”
Sözel
temsil sistemini tercih edenler, ‘konuları’ tartışmaktan hoşlanırlar.
Konuşmaktan hoşlanırlar ve genellikle ‘sesli düşünürler’. Telefon
konuşmalarını, elektronik ‘maillere’ tercih ederler.
Bunlar
tipik görsel erişim ipuçları. Bunlar sağ elini kullanan insanlar ve siz onlara
bakıyorsunuz.
DUYGUSAL/DOKUNSAL
ERİŞİM İPUÇLARI
Bir
insanın gözleri ‘sağ aşağıya’ bakıyorsa, Duygusal/Dokunsal bir süreç içinde
demektir. Böyle kişiler bazen içsel duygularıyla bazen de dışsal diplomatça
hisleriyle (insanları kırmadan idare etme becerisi) hareket ederler. Kokusal ve
Tatsal temsil sistemlerini kullananlarda
da bu özelliklere rastlanabilir.
UYGULAMA:
“Aşağıdaki
soruları cevaplarken göz hareketlerinize baktırın.
Öfkeliyken
nasıl tepki gösteriyorsunuz?
En
sevdiğiniz kokuyu düşünün. (Gözleriniz sağ aşağıya kayacak.)
Duygusal/Dokunsal
özelliklerin farkına varılması, farklı durumlardaki ‘Tepkilere’ ve ‘Hislere’
dikkat edilmesiyle başlar. Böyle insanlar ‘ne hissettiklerine’ ve ‘ne
duyumsadıklarına’ göre durumları değerlendirirler. Yüzeyin altındaki ve dile
getirilmemiş ipuçlarını toplarlar.
İÇSEL
DİYALOG
Bazen
caddede yalnız yürüyen ve sol aşağıya bakarak kendi kendine konuşan insanlar
görmüşsünüzdür.
Bazen
de insanlar birbirleriyle konuşurken, bir yandan ‘İçsel Diyaloglarını’ sürdürürler.
Böyle
anlarda gözleri ‘sol aşağıya’ doğru kayma eğilimi gösterir. Bu başka bir
düşünme sistemidir ve yanıt vermeden önce uzun süre düşünülen bir süreç
gerektirebilir. Böyleleri, derin düşünen insanlar olarak tanınırlar. Böyle bir
insanla iletişim kurabilmek için ona zaman ayırmanız gerekir. Sabırsızlığınız
yüzünden onlara sürekli soru sormaya başlarsanız, kafaları karışabilir ve
sıkılabilirler.
UYGULAMA:
Kendinize
aşağıdaki soruları sordururken gözlerinize baktırın.
‘Sakin
zamanlarınızda neler düşünürsünüz?’
İçinizden
şunu tekrarlayın:
‘Ben
benim ve ben kendimi iyi hissediyorum.’
(Gözleriniz sol aşağıya kayacaktır.)
Mo
Shapiro’nun uyardığı gibi lütfen bunların sadece binlerce deneyime dayanan
genelleştirmeler olduğunu bir yere not edin. Bunlar herkese tam olarak
uymayabilir.
Şunu
dikkate almalısınız: eğer birisinin gözleri farklı yöne kayıyorsa, genellikle
aynı durumlarda aynı yöne kaymaktadır.
Dolayısıyla
onların sistemini tanımayı öğrenebilirsiniz. Onların konuşurken kullandıkları
yüklemlere dikkat etmeyi de unutmayın.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder