Derin
yapı, bir deneyimle ilgili bildiğimiz her şeydir ve bilinçdışıdır. Bazı
yanlarını sözcüklere dökebiliriz, bazı yanlarını dökemeyiz. Deneyimlerimizi
sözcüklere dökerken, derin yapıdan hareketle yüzeysel bir yapı kurarız.
Deneyimin derin yapısını, ‘sözcükleri’, ‘tonu’ ve ‘beden dilini’ kullanarak,
başkalarıyla iletişimde kullanacağımız bir yüzeysel yapıya dönüştürürüz.
Bu
yüzeysel yapı, silmeler, çarpıtmalar ve genellemeler dolayısıyla hiçbir zaman
derin yapıdaki her şeyi kapsayamaz.
Kalibrasyon
ya da Halden Anlamak
Göz
hareketleri ve beden dili size temsil sistemleriyle ilgili genel bir bakış
sağlar.
Kalibrasyon
tekniği ise farklı bilgileri tanımanızı ve uygulamanızı sağlar. Her insan için
özgündür, biriciktir. İş hayatınızda bunu yararlı bir şekilde
kullanabilirsiniz. Bir kişinin bireysel ve ayrıntılı ipuçlarını daha fazla
tanıdıkça, onun davranış kalıplarını ve değişik hallerini de tanımaya
başlarsınız. O insanın sadece sözlerini değil, sizde bıraktığı etkileri de
değerlendirebilirsiniz.
İlişkilerinizde
ve iletişimlerinizde değerlendirmeniz gereken çok fazla ipucu vardır. Bu ipuçlarından
bazıları bilinçaltından gelmektedir ve siz bu ipuçlarını değerlendirerek bir
insanın bir şeyi söyleyeceğini ya da bir şeyi yapacağını önceden
bilebilirsiniz.
İnsanların
nefes alış verişlerine, kaslarının gergin olup olmadığına, yüzlerinin rengine
bakarak bilgi elde edebileceğinizi aklınızda tutun ve bunu deneyin.
Sözlerimizle, ses tonumuzla ve
beden dilimizle, çoğu zaman farkına bile varmadan başkalarının ‘Ruh Hallerini’
etkileriz. Dışarıdan uyarı aldığımızda da “Ben bir şey yapmadım ki!” deriz, ya
da umursamayız. Oysa ki eğer başkalarına bir şey “öğretmek” istiyorsanız,
onları umursamanız gerekir. Sorumluluk bilincine sahip olmanız ve bunu
uygulamanız gerekir.
Başkalarının ruh hallerini doğru
olarak anlayabilme becerisine, NLP terminolojisinde ‘Kalibrasyon’ denir!
Bu ‘Ayarlamayı’ nasıl
yapabiliriz?
Her zaman başkalarının bize
duygularını, ‘sözcüklerle’ açmalarının bekleyemeyiz. Bazı insanların
kalibrasyon becerisi o kadar zayıftır ki, bir kişinin sıkıntıda olduğunu ancak
o insan hıçkırıklara boğulduğunda anlarlar. Bir insanın içinde bulunduğu ruh
halinin pek çok işareti vardır : Nefes alışveriş hızı, derinliği, teninin
rengi, başının duruş açısı, yüz kaslarının gergin ya da gevşek olması, ses
tonu, göz bebeklerinin büyümesi ya da küçülmesi gibi. Bunlar duyumsal olarak
algılanabilir. Sizin bir tahminde bulunmanıza gerek yoktur. Tek yapmanız
gereken bu işaretlere ‘Dikkat’ etmektir!...
Kalibrasyon ‘zihin okumak’
değildir. Karşınızdaki kişi ya da kişilerde gördüğünüz, duyduğunuz ve
hissettiğiniz ‘İşaretlerin’, onların ‘Ruh Halleriyle’ bağlantısını kurmaktır!
Duyularımız aslında olağanüstü ve
keskindir. Alışkanlıklarımızla algıladıklarımızdan çok daha fazlasını
algılayabilme yeteneğine sahibiz! Meditasyon ve Trans gibi çalışmalarla bu
yeteneğimizi geliştirebiliriz.
Uygulama :
Bir arkadaşınızla karşılıklı
oturun. Çok sevdiği bir kişiyi düşünmesini isteyin. O bunu yaparken siz onun
yüzünü, nefes alış hızını, kaslarının duruşunu, ten rengini, dudaklarının
şeklini, bedeninin ve başının duruşunu zihninizde kaydedin, ya da not alın.
Ona, üçe kadar saymasını söyleyin. Ses tonuna, dikkat edin. Sıradan gündelik
yaşamınızda önemsemediğiniz bu ‘İşaretlerin’ farkına varın. Bu tespitleriniz,
arkadaşınızın Ruh Halinin Fizyolojisidir.
Daha sonra konuyu değiştirin. Ona
sabah kahvaltısında neler yediğini sorun vb. Hali değiştirin.
Sonra arkadaşınızdan
‘hoşlanmadığı’ bir kişiyi düşünmesini isteyin. İşaretleri tespit edin. Üçe
kadar saydırın ve sesinin nasıl farklı çıktığını izleyin.
Daha sonra yine konuyu değiştirin.
Ona dün üzerinde nasıl bir elbise olduğunu sorun vb. Hali değiştirin.
Sonra ona, size söylemeden, bu
iki kişiden birini düşünmesini isteyin.O içinde o kişiyi düşünürken, siz onun
bedenindeki işaretleri izleyerek, fizyolojisini ve halini izleyerek kimi
düşündüğünü bulun ve ona söyleyin.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder